Değerli arkadaşlar sitemizi ziyaret ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Forumu güncel tutmaya ve olabildiğince ilgilenmeye çalışıyoruz. Sitemize girince üye olup ilgilendiğiniz manga konularına mesaj atarsanız seviniriz.

Şiir Paylaşım Alanı

Müzik, yazı, fotoğraf, resim, sinema, televizyon, opera vb ilgilendiğiniz sanat dalları hakkında yazabileceğiniz yer.
Kullanıcı avatarı
Haqoua
Ateşin Nefesi
Ateşin Nefesi
Mesajlar: 3131
Kayıt: 24 Tem 2011 09:57
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Naruto , One piece , Liar Game , Tower Of God...
Favori Anime: Naruto , One piece , Rurouni Kenshin , Hellsing , Death Note , Hunter X Hunter , Tokyo Ghoul...
Konum: Bageni

ESKİLER ALIYORUM

Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Musiki ruhun gıdasıdır
Musikiye bayılıyorum

Şiir yazıyorum
Şiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip musikiler alıyorum

Bir de rakı şişesinde balık olsam.

Orhan Veli KANIK
Kullanıcı avatarı
insomniac
Mesajlar: 773
Kayıt: 12 May 2014 18:18
Cinsiyet: Kadın
Favori Manga: Skip Beat,Dengeki Daisy,Orange,Cat Street
Favori Anime: NANA,Steins Gate,Zankyou no terror,Samurai Champloo,One Outs,Sakamichi no apollon,The girl who leapt through time,Kuroko no basuke,Beck

Bazen
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,
Güneş kucağındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
Uçar gider, koşsan da tutamazsın...

William Shakespeare
[thumbnail=center]http://i.hizliresim.com/1v0go1.gif[/thumbnail]
Pos bıyıklı über Nietzsche
Trajik adam yalnız hiçe
Şarap aldığım market Assos
Ne yapalım böyle buyurdu Dionysos
Kullanıcı avatarı
equando
Yıldız Tanrısı
Yıldız Tanrısı
Mesajlar: 2723
Kayıt: 28 Haz 2010 08:32
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: .
Favori Anime: .

Kons. sınavında şiir okumam gerekiyor.Aklımda bir tane var ama sizlerinde önerisini almak istedim.
Siyasi olmayan ve bu etkileyici vs. dediğiniz şiir varsa gönderebilir misiniz ?
Tişikkirlir.
Gol D. Roger
Mesajlar: 2715
Kayıt: 06 Kas 2012 21:05
Favori Anime: korsanfan : AntiNewEra

► Spoiler Göster
En son Gol D. Roger tarafından 07 Şub 2018 00:01 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
RosenKreuz
Mesajlar: 1167
Kayıt: 13 Mar 2013 10:20
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: One Piece (10x),Bleach,Vegabond
Favori Anime: Naruto, Bleach, Fairy Tail, One Piece, D Gray-Man, Trinity Blood, Devil May Cry, Death Note, High School Dxd, High School DxD New, Ouran High School Host Club, Avatar, Ao no Exorcist, BeelzBub
Konum: Sen Söyle

DAVETİYE

Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Düce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür;
Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular indir!
Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
Kalem, fırça, mermer nedir? Birer oyuncak!
Şaheserler sungtilerle yazılır ancak!
Çağri Beg'le Tuğrul Beg'in kurduğu devlet
Italyalı melezlerden üsttündür elbet;
Bizim eski uşakları alda yanına
Balkanlardan doğru yürü er meydanına;
Çelik zırhlı kartalları göklere saldır...
Fakat zafer sizin için söz ve masaldır...
Dirilerek başınıza geçse de Sezar
Yine olur Anadolu size bir mezar.
Belki fazla bel bağladın şimal komşuna,
Biz güleriz Cermenliğin kuduruşuna,
Tanıyoruz Atilla'dan beri Cermeni,
Farklı mıdır Prusyalı yahut Ermeni?
Senin dostun Cermanyaya biz Nemşe deriz,
Bir gün yine Bec onünde düğün ederiz.

Soyle, kara gömlekliler etmesin keder;
Olum-dirim savaş bir gün mukadder!
Gerçi bugün eskisinden daha çok diksin;
Fakat yine biz Osmanli, sen Venediksin!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Hayal bütün insanlarda olan bir haldir.
Bu hayaller zamanları hızla asmalı,
Gök Türklerle Romalılar karşıIaşmalı!
Görmüyorsan gönIlumüzün içini, korsun!
Kılıçlarımız kınlarından çıkmayagörsün!

Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir;
17'ye karşı 44 milyon az gelir.
Arnavud'u yendim diye kendini avut,
Yiğit Türkle bir olur mu soysuz Arnavut?
Kayalara çarpmalıdır korkunç türküler!
Dalmalıdır gövdelere çeIik süngüler!
Sert dipçikler ezmelidir nice başları!
Ecel kuşu ayırmalı arkadaşları!
En yiğitler serilmeli en önce yere!
Kızıl kanlar yerde taşıp olmalı dere!
Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!
Büyük devlet kurmak icin büyük kan ister.

Damarında var mi senin böyle bol kanın?
Türkün kanı bir eşidir lavlı volkanın!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Kurulacak yeni Roma boş bir hayaldir,
Karşısında olmasaydi şanli 'Türk Budun'
Belki gerçek olacaktı bir gün umudun,

Insan oğIu ümitlerle dolup taşmalı,
Aryalarla Turanlılar karşılamalı.
Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;
Hız verecek biricik şey ona savaştır!
Keskin olur Iikörlerden ayranla kımız,
Karnera'yı yere serer Tekirdağ'lımız.
Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru
Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru...
Biz guleriz Façyo'ların felsefesine,
Dayanır mı kırkı bir tek Türk efesine?
Bizim yanık Fuzuli'miz engin biz deniz!
Karşisinda bir göl kalır sizin Dante'niz!
Bizler ulu bir çınarız, sizler sarmaşik!
'Generaller 'Paşalarla atamaz aşık! ..
Ey İtalyan başvekili! Ey Musolini!
iki ırkın kabarmalı asırlık kini...
Hesabınıi göreceğiz elbette yarın
Yedi yüzlü, yedi dilli Italyan'ların!

Irkınızı hiçe saydı Hazreti Fatih.
Biraz daha yasasaydi Hazreti Fatih
Ne Venedik kalacakti, ne Floransa...
Hoş geldiniz diyecekti bize Fransa!
Haydi, hamle kafirindir... İlkönce sen gel
Ecel ile zaman bize olmadan engel!
Burda tanklar yürümezse etme çok tasa;
Sungtilerle çarpışmadır şavaşta yaşa.
Olma boyle sinsi çakal, yahut engerek!
Bozkurt gibi, kartal gibi doğüşmek gerek!

Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
Atila'nin ateşi var içimizde!
Kanije'nin gazileri daha dipdiri!
Sınırdadir Pilevne'nin kırk bir askeri!
Edirne'de Sükrü Paşa bekliyor nöbet!
Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet!
Şehitlerden elli milyon bekAçisi olan
Asılmaz bir kayadır bu ebedi Vatan!



Hüseyin Nihal Atsız
Din Ve Duygu Pornocularına İthafen. Resim Resim
► Spoiler Göster
Ben de sizin gibi korkuların, geceleri neden bu kadar güçlü olduğunu düşünürdüm. Daha sonra korkuların karanlıktan doğmadığını anladım , korkularda yıldızlar gibi hep oradadırlar ama gün ışığı onları gizler.[/align]
Kullanıcı avatarı
Ijou
Mesajlar: 1204
Kayıt: 13 Eyl 2011 11:58
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Bleach
Favori Anime: Fullmetal Alchemist Brotherhood.
Konum: Kadıköy.

Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden,
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden,
İtler bile gülecek kimsesizliğimize.

Gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların...
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda.
Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların,
Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda.

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına.
Hâlbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin,
Değişilir topuda bir sokak kaltağına.

İster düşün... Kendini ister hayâle kaptır...
Uzar, uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır,
Sevimli bir hayâle açılırken kolların.

Ey doğunun anlımı serinleten rüzgârı!
Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
Arzularım bir oktur, aşar ulu dağları.
Düştüğü yer uzakta "DİLEK" adlı bir saray.

Sarayda bulunca tanrılaşan erleri,
Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
Hepsi sussa da "Kür Şad" uzatarak elini;
"Hoş geldin oğlum ATSIZ, kutlu olsun!" diyecek.

Yolların Sonu/H.Nihal Atsız
Resim "Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor."
Kullanıcı avatarı
Sodakazam
Mesajlar: 689
Kayıt: 16 Şub 2011 12:17
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Slam Dunk, One Piece, Liar Game, Sun-ken Rock, Bakuman, 20th Century Boys, Veritas, Area no Kishi, Eyeshield 21, Kingdom
Favori Anime: Slam Dunk, FMA: Brotherhood, Hajime no Ippo, Death Note, TTGL, Giant Killing, Code Geass, Steins: Gate, GTO, Kaiji, One Outs, Hunter x Hunter, Major
Konum: Eskişehir

Ah Ulam Vegan

Kurban bayramını bekler baban
Tavuğu emikler garip anan
Rakı-balık takılır manitan
Sen niye yemiyorsun, ah ulam vegan

Sana bir iskender ısmarlıyım gel de
Bakladaki protein mi, hadi canım sen de
Anan baban kardaşın yer de
Sen niye yemiyorsun, ah ulam vegan

B12'siz kalmış vücudun, perişan
Hep brokoli, pırasa falan;
Sac kavurma yenilmez mi ulan?
Sen niye yemiyorsun, ah ulam vegan

Hayvanların da canı varmış da bilmem ne
Sen onu leopara, kaplana de
Aslanıydı, pumasıydı geyiği yer de
Sen niye yemiyorsun, ah ulam vegan

Hah geldi işte 20 liralık salatan
Sen hala onu sağlıklı san
Burada dururken Siirt Büryan
Sen niye yemiyorsun, ah ulam vegan

Etsiz pazartesi diye bir şey çıkardın
Anan et yemeyeydi sen biraz zor çıkardın
Küçükken hamburgeri ağzına tıkardın
Şimdi niye yemiyorsun, ah ulam vegan

Adana koktu mis gibi
Dibin düştü ama çaktırmıyosun di mi?
Isır dedim ısırmadın, geldi dürümün dibi
Sen niye yemiyorsun, ah ulam vegan

Etçil Serdar'ım, kolesterol tavan
Etsiz hayat gerçekten yavan
Gel et yiyelim, kime senin havan
Sen niye yemiyorsun, ah ulam vegan

Serdar Nalçakar
Resim
-God Exists-
► Spoiler Göster
Kullanıcı avatarı
.^.sharingan.^.
Mesajlar: 473
Kayıt: 10 Ağu 2013 19:42
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Berserk-Vagabond-One piece-One Punch Man, liar game.
Favori Anime: GİNTAMA-Shingeki no Kyojin-Hagane no Renkinjutsuş.
Konum: sincity

@Soda, kim yazmışsa iyi yazmış, :woohoo: kalemine sağlık.

Tut Yüreğimden Ustam

Ustam!
Aklım firarda.
Gözbebeklerimde müebbet hüzün,
Dilimde ay kesiği bir yara,
Düşüm kırık dökük,
Umudumun boynu bükük,
Bir öksüzün omuzlarında sukut.
Yüreğim sana emanet sıkı tut.
Tut ki; kancık pusulara düşmesin.
Bir hain kurşunu gelip deşmesin.

Ustam,
Ne zaman o senin bildiğin zaman,
Ne sevda gördüğün masallardaki.
Eskiden,
Halı tezgahında dokunurdu aşklar,
Nakış nakış, körpe kız ellerinde.
Mendillere yazılırdı isimler,
Yüreklere kazılırdı gizlice.
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar, kavgalar iki kişilik.
Oysa şimdi;
Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
Meşru sevdalardan,
Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
Günahkar gecelerden.

Beni herkes sevdaya asi sanır,
Oysa aşk, beni nerde görse tanır,
Hasret tanır,
Zulüm tanır,
Ölüm tanır,
Yüzüm yüzümden utanır.

Yorgunum ustam;
Ne katıksız somun isterim senden,
Ne bir tas su,
Ne taş yastıkta bir gece uykusu.
Var gücünle asıl sükunetime,
Çığlığım kopsun,
Uzat ellerini güneşe dokun,
Uyandır uykusundan,
Tut yüreğimden ustam tut,
Tut beni, sür güne...


Serkan Uçar
Resim
Kimse sana eşitlik veya adalet veya başka birşey veremez. Eğer adamsan, sen alırsın.
Kullanıcı avatarı
Burak
Mesajlar: 1229
Kayıt: 20 Haz 2010 15:01
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: One Piece
Favori Anime: One Piece

Günün anlamına da uygun olarak ;

ŞAFAK TÜRKÜSÜ

1
Beni burada arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne
Ağlama

Kaç zamandır yüzüm tıraşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim
Kulağım kirişte
Ölümü özledim anne
Yaşamak isterken delice

2
Bugün görüş günü
Günlerden salı
Islak
Sarı bir yağmur
Ülkemin neresine bakarsa ay
Orada yitik bir anne ağlıyor
Sen aralıyorsun yağmuru
Acıdan sırılsıklam alnına siper edip elini
Sonra bir umut koşuyorsun
Yüreğin avcunda
ısırırken
çırpıntı gözlerini
(ah verebilseydim keşke
yüreği avcunda koşan
herbir anneye
tepeden tırnağa oğula
ve kıza kesmiş
bir ülkeyi armağan
koşma anne
birdenbire batacak olan
düş denizinde yarattığın umut sandalıdır
oysa benim için gece
ışık hızıyla koşan
kısa ve soğuk bir zamandır
bu yüzden boğuk seslerle geldiler bir şafak
uykusuz
yorgun
ve korkak

3
sanırım baytardı
yüreğimin depreminde rihter ölçeği çatlarken
ölebilir raporu veren beyaz önlüklü doktor
boşver hipokrat amca
üzülme ne olur
sen de anne
sen de üzülme
hücremin dört bir köşesinde el ayak izlerimi
ciğerlerimde yırtılan bir çığlıkla hazır beklediğim
ve korkunç bir sabırla birbirine eklediğim
korkak kahraman gecelerimi
düşlerimle sınırsız
diretmişliğimle genç
şaşkınlığımla çocuk devrederken sıradakine
usulca açılıverdi
yanağımda tomurcuk

pir sultan'ı düşün anne
şeyh bedrettin'i
börklüce'yi
torlak kemal'i düşün anne
hala kanaması nedendir faşizmin göğsünde
utangaçlığı bile vuramadan yanaklarına yasının
onsekizinde ölümüne pervasız yürüyen
ince bilekli çıplak ayaklı tanya'nın
deniz'i düşün anne
her mayıs şafağında uzun
uzun döverken darağaçlarını
ve o şafaktan doğma
onbir yaşını çiğneyip yürüyen çocukları
insanları düşün anne
düşün ki yüreğin sallansın
düşün ki o an
güneşli güzel günlere inanan
mutlu bir yusufçuk havalansın

4
sıcak omuzlar değerken omzuma
buz üstünde yürüdüm yıllar boyu
bayraklar ve türkülerle
kopunca memelerinden o mükemmel yaşama

kurşunlar sıktılar alnıma
açık alanlarda ağır
kartalların konup kalktığı
yalçın kayalardan biriydim
ölüp dirildim yeniden
güneşli güneşsiz akşamlarda

mutlu yarınlar adına
özgürlük adına ekmek adına
üstüne vardım kuyruğu kanlı itlerin
dirilip dönmesin diye hiroşimalar
tahtadan atların boynuna çıplak
ölümlerle yatmasın diye çocuklar
aç gözlerle bakmasın diye çocuklar
kardeşlik adına
havadaki kuş denizdeki balık adına
yürüdüm yıllar boyu

dönüp bakmadım arkama
ıraktı gözlerim çok ırak
izim kalır mı bilmem yürüdüğüm yolda
kalsa da silinir gider
yalnızca bir ağıt gibi çakılır
ardımca gelenlere gözlerimi yaktığım yer

5
tören adımlarıyla ölmek
ne garip şey anne
kanlı karanlık bir oyunda baş oyuncuyum
bütün gözler üstümde

sürüyor gecenin karnında şafağa bakan oyun
masa üstünde üşüyen bir sigara
yanında küçücük bir cam bardak
içinde rengi bu gecenin
cılız titrek bir kibrit
kağıt kalem
sandalye
geride flu
yağlı
büküm büküm bir ip
ve çingene kuralına uygun
değişmez dekoru mudur
idam mahkumunun

6
kırılacak cammışım gibi davranıyorlar
yüzlerinde zoraki çatılmış bir hüzün
oysa birazdan boynumu kıracaklar
pul pul dökülecek yaz siyasi eylül'ün

ben ölümü asıl az ötede titreyen
çingenenin kara killi ellerinde gördüm
anladım ki küllenen sigaradır
soğuyan bir bardak çaydır benim ömrüm

yani benim güzel annem
alacaşafağında ülkemin
yıldız uçurmak varken
oturup yıldızlar içinde
kendi buruk kanımı içtim

7
ne garip duygu şu ölmek
öptüğüm kızlar geliyor aklıma
bir açıklaması vardır elbet
giderken darağacına

8
geride
masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem
bağışla beni güzel annem
oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana
elleri değsin istemedim
gözleri değsin istemedim
ağlayıp koklayacaktın
belki bir ömür taşıyacaktın koynunda

usul adımlarla yürüdüm ömrümü
karşımda kurum kurum-laşan darağacı
(tarlakuşu korkmaz ki korkuluktan
ökse de olsa dört bir yanı)
birdenbire acıdı boynum
gelecekler var birbiri ardınca genç
yakışıklı

ne olur işçi kadınım
az yumuşak dik
şu kefenin yakasını

9
yaşamak ağrısı asıldı boynuma
oysa türkü tadında yaşamak isterdim
çiçekleri kokmak ırmakları akmak
yaz boyu çobanaldatanlara aldanmak
su başlarında aylak sektirmek kavalımı
sonra bir çocuğun afacan bacaklarında
anavarca kayalıklarına tırmanmak isterdim
o güzel günleri görenler arasında
bir soluk ben de yaşamak isterdim
bir de luvr müzesinde seyretmek gizliden
öperken siya-u jakond'u tebessümünden
işte o an saçlarından yakalamak dolunayı
bir de yirmibeş kilometreden görebilmek
nazım'ın gözleriyle pırıl pırıl moskova'yı

ölmek ne garip şey anne
bayram kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı
sedef kakmalı bir kutu içinde
vermek isterdim çocukların ellerine
sonra
sonra benim güzel annem
damdan düşer gibi
vurulmak isterdim bir kıza

10
künyemi okudular
suçumuz malum

gecenin kıyısında durmuşum
kefenin cebi yok
koynuma yıldız doldurmuşum
koşun çocuklar çocuklar koşun
sabah üstüme
üstüme geliyor
yanlış mı duydum yoksa
erkenci bir horoz mu ötüyor
keskin bir acı bilenmiş
gitgide yaklaşıyor sonum

iri sözlerim yoktu söyleyecek
usulca baktım yüzlerine
bin yıllık iskeletleri çatırdayarak
göçtü ayaklarının dibine

korkutamadılar beni anne
avlunun ortasında çatık bir kaş gibi duran
darağacı
bir zaman rüzgarda
saçını tarayan telli kavak değil mi
boynumdaki kemendi bir öğle sonu bükerken o kız
sarı sıcak sevdasını düşünmedi mi
söyle anne
o çingene
bir çiçek bahçesi kadar sıcak sokağımızdan
bağıra çağıra geçen bohçacı kadını
sevmedi mi çılgınca

11
kurulmuş tuzaklar yok artık yolumda
işkenceler zindanlar hücreler
savunmak yok mutlu tok bir yaşamı
açlık grevlerinde beynimi bir sıçan gibi kemiren
mideme karşı
kısacası
bir çiçeği düşünürken ürpermek yok
gülmek umut etmek özlemek
ya da mektup beklemek
gözleri yatırıp ıraklara

ölmek ne garip şey anne
artık duvarları kanatırcasına tırnağımla
şaşkın umutlu şiirler yazamayacağım
mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamayacağım
baba olamayacağım örneğin
toprak olmak ne garip şey anne
ceplerimde el yerine balyoz taşırken
korkunç bir merakla beklerken kurtuluş haberlerini
ve yüreğimin ırmakları taştı
taşacakken
ölmek ne garip şey anne

uçurumlar ki sende büyür
dağdır ki sende göçer
ben yaprak derim çiçek derim
çam diplerinde açmış kanatlarını kozalak derim
gül yanaklı çocuğa benzer
yine de
oğlunu yitirmek kimbilir
ne garip şey anne

12
beni burada arama anne
kapıda adımı sorma
saçlarına yıldız düşmüş
koparma anne
ağlama
kırıldıysa düş evinin kapısı
bütün kırık kapıların çağrılışıyım
kızların yanaklarında çukurlaşan
biten başlayan aşkların ortasındayım
her kavgada ölen benim
bayrak tutan çarpışan
her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
özlem benim kavga benim aşk benim
bekle beni anne
bir sabah çıkagelirim

bir sabah anne bir sabah
acını süpürmek için açtığında kapını
umarım kurtuluş haberleriyle dönmüş olur
çam ve kekik kokuları içinde acı yüzlü çocuklar
o zaman nasıl indirilmişlerse şen şakrak
öylece kalkar uykudan şalterler
dişleyip tükürmeden sigaralarını
türkü tadında giyinirken işçiler

bir sabah anne bir sabah
acını süpürmek için açtığında kapını
adı başka sesi başka nice yaşıtım
koynunda çiçekler
çiçekler içinde bir ülke getirirler
başlarını koymak için yorgun dizine
sen hazır tut dizini anne
o mükemmel güne

Nevzat ÇELİK

12 Eylül'ü en güzel anlatan şiirlerden biridir , belki de en güzelidir.
Ayrıca çok sevdiğim bir şiir ;

GÖĞE BAKMA DURAĞI

İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yanab otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

Turgut UYAR
İnvoker The Master Magician
Resim
Kullanıcı avatarı
Ijou
Mesajlar: 1204
Kayıt: 13 Eyl 2011 11:58
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Bleach
Favori Anime: Fullmetal Alchemist Brotherhood.
Konum: Kadıköy.

Adını 'Eylül' Koydum

Tünel kazdığımız geceydi,
Müfreze çığlıklarından sıyrılıp,
Rüzgar esiyordu..,
Sesi; bıçak gibi kesiyordu,
Kulağımda yazılı harflerin
Eylem dolu yankılarını.
Duvarlar dökülüyordu, boyalar..
Ve bilmem, hangi tarihin kalıntısı,
Kan torbası yığınlar,
İlk doğum gününde;
Yalnız bırakmak istemezdim seni,
Ama kurşunlar yağınca gökten,
Bulutların bir tek rahmet akıtmadığını,
Öğrenir oldum,
Bu yüzden, bu yüzden adını,
Ben 'Eylül' koydum,
Yaşıtların; coşup, koşup oynuyor,
Oyunu 'oyun' diye oynuyor,
Kimi 'doktor' kimi 'savcı' oluyor,
Seninse; yüreğinde bir ömür korku,
Oyuncakların, silahların gölgesinde kalıyor,
Öfkeni, kinini yürekten buldum
Bu yüzden, Bu yüzden adını,
Ben 'Eylül' koydum.
Ve sen bebek;
Gülmeyi bile beceremedin daha,
Hayata, bu yakadan, karşı dur!
Şimdi sürünüyorsun, yarın sürükle!
Meydanlarda; zincirlenmiş bir yığın insan,
Çığlığına 'ad' koyamıyor,
Sesini, nefesini derinden duydum,
Bu yüzden, bu yüzden adını,
Ben 'Eylül' koydum.

Nimetullah Sucu tarafından Mustafa Pehlivanoğluna ithafen yazılmış bir şiirdir.
Aynı zamanda Grup Orhun tarafından bestelenmiştir.
[BBvideo 425,350]http://www.youtube.com/watch?v=P2si2-c-Ms4[/BBvideo]
Resim "Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor."
Cevapla

“Sanat Köşesi” sayfasına dön