Değerli arkadaşlar sitemizi ziyaret ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Forumu güncel tutmaya ve olabildiğince ilgilenmeye çalışıyoruz. Sitemize girince üye olup ilgilendiğiniz manga konularına mesaj atarsanız seviniriz.

Evrim Nedir? Neyi İnceler? Bugüne Kadarki Bulgular Nelerdir?

Son gelişmeleri bizlerle paylaşın.
Kullanıcı avatarı
Diabolus Ipsum Amans
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 12051
Kayıt: 18 May 2010 22:56
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: One Piece, Veritas
Favori Anime: One Piece
Konum: OutLanD
İletişim:

Arkadaşlar, forumda her türlü konu olmasını istiyorum çünkü bilim alanında türk toplumunun ne kadar cahil olduğunda hemfikirizdir.

Şimdi ilk olarak temel şekilde vidyolar paylaşıcam; sizde bildiklerinizi, kanıt atarak paylaşabilirsiniz.

Evrim Kuramı, günümüzde malesef en çok yanlış anlaşılan bilimsel teorilerden biridir. Bu teorinin, neredeyse hiçbiri bilim camiası içerisinde bulunmayan birçok karşıtı bulunmaktadır. Bu karşıtlığın sebebi, hemen her zaman şahsi düşüncelerin bilime alet edilmesinden kaynaklanmaktadır. Elbette ki, insanların kabul etmemesi ya da onaylamaması, bir bilimsel gerçekliğin "gerçeklik" değerini değiştirmez. Bilim, insanların fikir, görüş, inanç veya düşüncelerine göre hareket etmez. Bilim, gerçekleri bulmak sanatıdır. Dolayısıyla gerçeğe ulaşmak amacıyla "tarafsızlığı" kendisine ilke edinmiştir. Bu bağlamda bir doğa gerçeği olan evrim ve bu gerçeğin nedenlerini ve nasıllarını açıklamaya çalışan Evrim Kuramı, halkın onu kabul etmesinden ve anlamasından bağımsız olarak incelenmesi gereken, bilimsel konulardır.

Biyoloji, bu işin ucudan tutan bilim dallarından sadece biridir. Ve pek çok bilim dalıyla ortak olarak (genetik, embriyoloji, psikoloji, sosyoloji, paleontoloji, arkeoloji, jeoloji, coğrafya, tıp, paleobiyoloji, paleoantropoloji, antropoloji, vb.) Evrim Teorisi'nin gerçekliğini sayısız şekilde destekleyen bulguları ortaya koymuştur.

Günümüzde insanlar, henüz "bilimsel teori (kuram)" nedir bilmeden, "Evrim sadece bir teoridir, gerçekliği ispatlanmamıştır." gibi bilimsellikten uzak, neresinden tutsanız elinizde kalacak cümleler sarf etmekte ve konu hakkında bilgisi olmayan diğer insanların kafalarını karıştırmaktadır. Veyahut, "Ne yani, biz maymundan mı geldik?" diyerek yıllar boyu geliştirilerek bugünlere getirilmiş ve belki de en çok sayıda, çeşitte ve nitelikte bulgularla desteklenen bilimsel bir gerçekliği, sadece insan ile maymunlar arasındaki taksonomik ilişkiye indirgereyek, ayaklar altına almaktadırlar. Üstelik bilime yaptıkları bu ve benzeri hakaretler yetmezmiş gibi, bilimi çeşitli siyasi ideolojilerle bağdaştırmakta, kendilerinin şahsi bulanık ve bilimden, tarafsızlıktan ve gerçekliklerden uzak zihinlerinin ürünlerini, bilim insanlarını kötülemek ve karalamak için kullanmaktadırlar.

İlk defa Charles Robert Darwin tarafından çizilerek bilim camiasına tanıtılan “Yaşam Ağacı”, bütün türlerin tek bir atadan, sayısız ara basamaktan ve farklı dallardan geçerek, evrimleşerek günümüze geldiğini şematize etmektedir. İşte ismimizi aldığımız ve ufak bir değişiklikle “Evrim Ağacı” olarak kullandığımız bu ağaç, bütün türlerin tekilliğini, ortak kökenini ve birlikteliğini anlatmakta, sadece insanlık içi değil, türler-arası bir bütünleşmenin kaçınılmazlığını sembolize etmekte ve heybeti, milyonlarca daldan oluşan gövdesi ve tekil, sade başlangıcından aldığı gücüyle, bu yaşam görüşündeki ihtişamı temsil etmektedir.




http://www.facebook.com/photo.php?v=328644390586612

http://www.facebook.com/video/embed?vid ... 5737252144

Evrim nedir, neyi anlatmaktadır? Bu vidyoda çok güzel açıklanmış.
Betrayer... In truth, it was I who was betrayed. Still, I am hunted. Still, I am hated. Now, my blind eyes can see what others cannot.
Any0ne
Mesajlar: 530
Kayıt: 23 Ara 2011 16:59
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Naruto
Favori Anime: Naruto,Death Note

Bana evrimin sonucunu anlatabilir misiniz her yönden?Böyle bişeyin var olması insanların hayatında ne gibi değişikliklere yol açıyor,açıcak?
Ben bilimin tarafsız olduğunu düşünmüyorum.Bilim,bilim adamlarının düşünce,inanç veya inançsızlığına göre şekilleniyor.Neyin ne kadar keşfedildiği,bunun duyurulup duyurulmaması keşfedenin inançlarına ve düşüncesine bağlı.
Eğer yanlış konuya yazıyosam beni doğrusuna yönlendirebilir misiniz?
Kullanıcı avatarı
Kısa Lm
Mesajlar: 2091
Kayıt: 27 Kas 2012 10:50
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Kingdom - Bakuman - One Piece - Naruto - Bleach - Elfen Lied - FMA - Fairy Tail - Death Note - Hunter x Hunter - Shingeki no Kyojin - Historys Strongest Disciple Kenichi
Favori Anime: Kingdom - Gintama - Hellsing - Hunter x Hunter - Bakuman
Konum: Eskişehir

Özetin özeti bi yazı yazıp kaçma şeysi

Sanılanın aksine '' ilk canlı nasıl olustu '' sorusuyla ugraşmayan bilim dalı olur kendileri. ilk sayfadan söylensin ki kafalar karışmasın ilerde. İlk canlı nasıl oluştu sorusu için lütfen Abiyogenez'e başvurulsun. http://tr.wikipedia.org/wiki/Abiyogenez

Evrimin sonucunu genel olarak anlatmak özellikle forumda yıllarımızı alır. Şurda ki pdf'yi açıp ufaktan kurcalarsak sebebini daha net bi şekilde görebiliriz : http://upload.wikimedia.org/wikipedia/c ... fe_SVG.svg
şurda daha büyüğünü buldum : http://www.zo.utexas.edu/faculty/antisense/tree.pdf solda '' you are here '' yazan yerdeyiz

Teori kuram olayına DIA değinmiş bana da şu linki atmak düşer : http://www.youtube.com/watch?v=H3Hw5yPEVCo

Araform örneği arayan olursa bu başlıkta en yakın aynaya gidip kendisine bakmasını öneriyorum. Hakaret olarak algılamayın yaşayan her canlı kendisinden bir sonraki ve bir önceki canlı arasında ki geçiş formudur.
Celebhol
Mesajlar: 11624
Kayıt: 28 Tem 2010 00:02
Favori Anime: -

...
En son Celebhol tarafından 15 Eki 2018 12:40 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
Diabolus Ipsum Amans
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 12051
Kayıt: 18 May 2010 22:56
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: One Piece, Veritas
Favori Anime: One Piece
Konum: OutLanD
İletişim:

En kısa tanımıyla evrim, canlı türlerinin nesiller içerisindeki değişimi sürecidir.
Ancak bu sürecin tanımlanabilmesi için dikkat edilmesi gereken çok önemli iki nokta bulunmaktadır:

Evrim, tekil bireylerin değişimi demek değildir! Evrimsel süreçlerde değişen, popülasyon içerisindeki özelliklerin genel dağılımıdır.

Örnek: Bir bireyin, bir mutasyon sonucu 6 parmaklı doğması evrim değildir! Ancak bir türün popülasyonundaki bireylerin parmak sayılarındaki genel dağılımın değişimi, evrimsel değişimlere örnektir. Benzer bir şekilde, bir türün tek bir bireyinin önceden yemediği bir besini zorla yemesi evrim değildir. Ancak yeni bir beslenme tipinin, popülasyon içerisinde genel olarak yerleşmesi evrimsel bir değişimdir.

Evrim, bireyin ömrü içerisinde geçirdiği değişimler değildir! Evrimsel süreçlerde, nesiller içerisinde olan değişimden bahsedilir.

Örnek: Bir insanın ömrü içerisindeki boy uzunluğu değişimi evrim değil, gelişimdir. Ancak bir popülasyonun boy uzunluğundaki dağılımın, uzun yıllar ve nesiller içerisindeki genel değişimi (dağılımın değişimi) evrimsel bir değişimdir.


Kaynaklar ve İleri Okuma:

Hall, B. K.; Hallgrímsson, B., eds. (2008). Strickberger's Evolution (4th ed.). Jones & Bartlett. pp. 762. ISBN 0-7637-0066-5.


Cracraft, J.; Donoghue, M. J., eds. (2005). Assembling the tree of life. Oxford University Press. pp. 576. ISBN 0-19-517234-5.


----------------------------------------------------------
Adaptasyon nedir?

Bir türün popülasyonu içerisinde karakterler ve özellikler bakımından geniş bir çeşitlilik bulunmaktadır. Bu özelliklerden bazıları, içerisinde bulunulan ortamda, bu özelliği taşımayan diğer bireylere göre hayatta kalma veya üreme açısından avantaj sağlar. İşte türün diğer bireylerine karşı avantaj sağlayan bu özellik ve karakterlere adaptasyon denir.

İlgili Makalelerimiz:
Evrim Nedir? Birikimli Seçilim ve "Ara Türler" Üzerine...

Kaynaklar ve İleri Okuma:
Freeman, S., & Herron, J. (2003). Evolutionary analysis. (3rd ed., p. 73). Pearson Education Limited. Retrieved from http://www.pearsonhighered.com/booksell ... 75842.page
Betrayer... In truth, it was I who was betrayed. Still, I am hunted. Still, I am hated. Now, my blind eyes can see what others cannot.
Hitman
Mesajlar: 2732
Kayıt: 15 Haz 2012 14:18
Favori Anime: .

.
En son Hitman tarafından 21 May 2020 00:49 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Hitman
Mesajlar: 2732
Kayıt: 15 Haz 2012 14:18
Favori Anime: .

.
En son Hitman tarafından 21 May 2020 00:48 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
Diabolus Ipsum Amans
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 12051
Kayıt: 18 May 2010 22:56
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: One Piece, Veritas
Favori Anime: One Piece
Konum: OutLanD
İletişim:

Prof. Dr. Ali Demirsoy’un Bir Röpörtajı (Geo Dergisi)

Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Demirsoy, Türkiye’de Evrim Teorisinin tartışılacağı bir zemin olmadığı düşüncesinde. Programlarında olmasına rağmen üniversitelerde bile evrimin hakkıyla ele alınmadığını belirten Demirsoy’a göre, topluma dogmatik düşünceler hâkim oldukça durumun değişmesi zor gözüküyor.

Bugün Türkiye’de kaç üniversitenin programında Evrim Teorisi dersi var?

Program olarak çoğunda var ama yaklaşık 81 üniversitenin 50’sinde zorunlu değil. Göstermelik olarak açılıyor ve içeriğine bakıldığında da verilmesi daha kötü sonuçlara yol açıyor. Çünkü evrim dersini anlatan kişilerin bilgi düzeyleri yeterli değil. Bu yüzden dersi geçiştirmeye çalışıyorlar. Bir kısmı da ideolojik nedenlerle farklı şekilde anlatarak evrim dersinde evrim karşıtı fikirler işliyor. Türkiye’de bu ders belki beş üniversitede hakkıyla veriliyor.

Neden böyle?

Fizikte evrenin kuruluşundan bugüne yasalar aynıdır. Mesela oksijenle hidrojenin birleşme kuralları 12-13 milyar yıl önce nasıldıysa bugün de aynıdır. Ama yeni şekillenmeler vardır. Evren her saniye çeşitli şekillere bürünürken, canlılar da evrenin şekil değiştirmesine uyum sağlar. Bu nedenle sizin de evrim dersini anlatabilmeniz için fizik, kimya, jeoloji ve astronomiyi bilmenizin yanı sıra biyolojik canlıları da tanımanız gerekir.

Türkiye’de evrim derslerinde hangi kaynaklara başvuruluyor?

Derli toplu ilk evrim kitabı 1984 yılında benim tarafımdan yazıldı: “Kalıtım ve Evrim”. Son zamanlarda TÜBİTAK ve bazı özel yayınevleri çeşitli kitaplar çıkardılar. Ama burada önemle vurgulamamız gereken bir nokta var: Kendi dininde reform yapmış batı ülkelerinin evrimi anlatma mantığıyla, Türkiye’deki mantık arasında çok büyük fark var. 1.400 yıldır dini kuralları hiçbir reforma tabi tutmadan kabul eden bir toplumda, evrimi batı mantığıyla kitlelere anlatmaya çalışırsanız başarılı olamazsınız. Yaratılış kuramı, tanrısal kelam olarak toplumu etkisi altına almış vaziyette. Nitekim üniversitelerde yapılan bir araştırmaya göre; öğrencilerin yüzde 70′i evrime inanmıyor, yüzde 20’si yetersiz buluyor; ancak yüzde beşi inanıyor. Türk toplumunun evrime bakışı diye bir bakış zaten söz konusu değil. Yüzde bir-iki adamın evrim kuramını sindirmesi veya biraz anlaması, toplumun da anladığı anlamına gelmez. Türk toplumu evrim kavramına yabancıdır.

Sizce ne yapılırsa Evrim Teorisi Türkiye’de en azından konuşulabilir hale gelir?

Türk insanının evrimi algılayabilmesi için en azından geçmişteki ve bugünkü doğal varlıklarıyla yakın ilişki içinde olması lazım. Biz diyoruz ki; 10.000 tane bitkimiz, 50-80.000 arasında hayvanımız var. İsim koyduğumuz bitki sayısı 300, hayvan sayısı ise 400 civarında. Bunlar da günlük olarak yediğimiz, kullandığımız canlılar. Doğru dürüst bir doğa müzesi kuramamışız. Son zamanlarda yapılanlar hariç kataloglandırılmış bir şeyimiz yok. Bu kadar doğaya yabancı olan bir topluluktan evrime katkı beklemek söz konusu olamaz. Maalesef üniversite hocaları da temel çelişkiyi tam anlamıyla ortaya koyamadılar.
Bunun sebebi ne?

Bilim adamı kadrosundan maaş alan insanlar, biraz köktendincilerden çekindiklerinden, biraz makam kaygısından, biraz da konunun önemini kavrayamadıklarından sürekli televizyonlarda boy gösterip Evrim Teorisini kutsal kitapla örtüştürmeye çalışıyor. Halbuki New York, Paris, Moskova Bilimler Akademisi evrende değişmeden kalacak tek kuramın evrim kuramı olduğunu beyan etti. Evrimin içinde bütün kurallar değişmiş olsa da, evrim kuramının kendisi değişmiyor. Sürekli değişen yeni canlıların, gezegenlerin, yıldızların, oluşumların ortaya çıktığı bir evrende, Evrim Teorisinin karşısında hiçbir şeyin değişmeden kalabildiğini iddia eden bir dini sistem var. Dolayısıyla din ile evrim kuramı arasındaki farklılığı temelden görmek ve kabul etmek lazım. Ya dini inançlarınız vardır; o kuralları hiç değişmeden kabul eder, evrim kuramını reddedersiniz. Ya da değişmeyi kabul ederken, dini inançların folklorik ve mitolojik bir değer olarak toplumda yaşamasını savunsanız bile, benim gibi bunların bir toplumun esas kuralı olduğunu reddedersiniz. Tabii bütün bunları anlatabilmek için kesinlikle orta eğitimde fizik, kimya, biyoloji derslerine daha geniş yer verilmesi lazım. Ayrıca doğa tarihi ve bilim müzeleri ile yeni nesillere uygar bir şekilde doğanın mekaniğinin küçük yaşlardan itibaren vermesi gerekli.

Evrim Teorisinin kutsal kitaplarda yer alan sözlerle ilişkilendirilmesi konusundaki fikriniz ne?

Bazı hadis ve ayetlere dayanarak evrimi açıklamaya çalışıyorlar. Halbuki bunlar temelde iki farklı kavram ve yan yana gelmesi de kesinlikle mümkün değil. Burada sadece İslam’ı değil, Hıristiyanlığı ve bütün yaratılış kuramının anasını oluşturan Tevrat’ı da kastediyorum. Kuran yaratılışla ilgili bütün bilgileri Tevrat’tan almıştır. Tevrat da Sümer mitolojisinden esinlenmiştir. Aradaki çelişkiyi halka açıklamadığınız sürece evrim kavramını hiçbir surette yerleştiremezsiniz. Bunu yapamayınca da toplumun değişikliklere uyumunu sağlayamazsınız. Evrim karşıtları evrimcileri, “Bu yaprağın rengi, şekli niye böyledir” türünden sorularla alt etmeye çalışır. Bu noktada evrimcilerin yaptığı bir hata var. Kalkıp tutucu kesime uzun uzun bunları anlatmaya çalışıyorlar. Halbuki böyle yapmayacaksınız. Siz de onların mantığının üstüne basacak, “O halde siz açıklayın” diyeceksiniz. Çünkü sizin evrende nedenini açıklayamayacağınız hiçbir şey yoktur. Ama bu zamana ve maddi kaynağa bağlı bir iş.

Amerika’dan dünyaya yayılan “Akıllı Tasarım” kavramı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Biyolojik sistemlerin aslında çok akılsızca tasarlandığını vurgulamak istiyorum ve soruyorum: Nasıl bir tasarım olsaydı normal veya akılsız tasarım olacaktı? İnsan çok akıllı bir tasarımın ürünü değil. Bugün genetik olarak ismi konmuş 9.000 çeşit hastalık var. Bir fabrika düşünün ki 9.000 çeşit hatayla üretim yapıyor. Bunun yanı sıra prostat, apandisit, yirmilik diş gibi bazı yanlış oturtmalar var. Sonra erkekler neden sünnetli doğmuyor? 2.000 yıldan beri en az on milyon çocuğun enfeksiyon yüzünden öldüğünü söyleyebiliriz. Tanrısal bir tasarım, sünnetli dünyaya getirerek bu kadar suçsuz insanın ölmesini önleyebilirdi. Başka bir örnek de kaslarımız. Boyları kemiklerimizin boyuna uygun olmadığı için vücudumuzda ağrılar oluyor. Her şeyi bir yana bırakın doktorluk diye bir meslek var. Doktorluk hasarlı tasarımı ortadan kaldırma mesleğidir.

Türklerde merak duygusu eksiktir diyorsunuz. Bunun açıklaması ne?

Bunu hep şöyle açıklıyorum: Tam 400 yıl o bölgeye hâkim olmasına rağmen, Osmanlı’da Mısır’daki piramitlere dair yazılmış tek bir sayfa yok. Bir adam gönderip 150 adım boyu, 50 adım eni dememişler. 10.000 aileden birinde şecere vardır. Sokakta bir adama dedesinin babasının adını sorsanız söyleyemez. Dedesinin babasının adını merak etmeyen insanlardan oluşan bir toplum, dinozorların kökeni konusunda tanrısal kavramlara dayanarak fikir beyan ediyor!

Türk insanının merak etmemesinin evrimsel bir açıklaması var mı?

Tabii ki var. Değişmez dini kuralları yaşam tarzı olarak kabul eden toplumlar çoğunlukla merak duygularını bastırır. Çocukken anne babamıza, “Tanrı var mı yok mu” diye sorduğumuzda ya bize vurmuş ya ağzımızı kapatmışlardır. Eğer bir çocuk, daha o çağda bazı şeylerin yasak olduğu için düşünülmemesi gerektiğine alıştırılmış ise o çocuğun artık ileride bir doğabilimci olarak yetişmesi mümkün değildir. Değişmez inanç kurallarını ilke kabul eden bir düşünceyle bilim yan yana yürüyemez. Türk toplumu giderek evrim düşüncesinden uzaklaşıyor.

Türkiye’de evrim kavramı yerleşmiş ve merak duygusu gelişmiş insanlar olsaydık, bugün nasıl bir ülkede yaşıyor olurduk?

Tabii böyle bir şey hayal. Geçmişte de bu işi çok kolay yapabileceğimizi düşünmedik. Biyoloji daha önceki pek çok araştırmaya gerek duyduğu için geç gelişmiş bir bilim dalıdır. Çok boyutlu düşünebilmek için dogmatik düşünceleri bir kenara bırakmak gerek. Ama şunu söyleyeyim: Eğer biz değişmeye açık bir toplum olsaydık, kesinlikle Schröder ülkemize “Türkiye’ye girebilmek için” gelecekti.

Sizce çok boyutlu düşünmeye ne zaman başlayacağız?

Bakalım… Ümitsiz değilim ama çok da ümitli olduğumu söyleyemem. Amerika’nın şu anki konumu köktendincileri tetikleyen ve kışkırtan bir yapıya sahip. Kalvenist Kilise’nin aldığı kararlar çok etkili. İsa’nın Tanrı olduğuna inanmayanların öldürülmesinin insanlık suçu olmadığını söylüyorlar. Bu durumda Irak’taki insanların öldürülmesi insanlık suçu olmuyor. Köktendinciliğe bu kadar önem veren bir egemen gücün elindeki bir dünyada Türkiye’nin yolunu bulmasında da birtakım zorluklar olabilir.

Evrim Teorisiyle ilgili fikirlerinizi Kuran ile uyumlu biçimde sunmanız konusunda bir teklif almışsınız geçmişte. Bu teklif yaratılışçılardan mı gelmişti?

Evet. “Kalıtım ve Evrim” kitabım çıktığı zaman, yabancı kökenli bir şirkette çalışan iyi eğitimli biri ziyaretime geldi. “Siz dinle bilimi birbirine en iyi bağlayacak insanlardan birisiniz. Kitaplarınızın bölümlerinin başına birer ayet koyun, size araştırmalarınızda kullanmanız için 100 yıllık öğretim üyesi maaşınızı defaten ödeyelim” dedi. Teklif edilen para o zaman bir milyon dolar civarında tutuyordu.
Türkiye’de Evrim Teorisi nasıl sunulsaydı belki üstünde düşünülebilirdi?

Sunulamazdı. Çünkü Türkiye’nin altyapısı bunu almaya hazır değildi. Bunu sunacak adam da yoktu ortada zaten. Avrupa’da Rönesans’ta olduğu gibi çok daha önce başlanması lazımdı böyle bir şeyin anlatılmasına.

Her yıl karşınıza 18-20 yaşlarında, evlerinde veya gittikleri okullarda bilinçleri dogmatik düşüncelerle doldurulmuş insanlar geliyor. Siz bilinçlerini nasıl açıyorsunuz?

Açamıyoruz. Sorun da orada. Bir insan yedi yaşına kadar dogmatik düşüncelerle doldurulmuşsa ondan sonra insan beynini açmak çok zor. Bu nedenle çocuk eğitimi çok önemli. Günahlarla, sevaplarla, cinlerle, perilerle yedi yaşına gelmiş birinin düşünce sistemini değiştiremezsiniz, ancak bilgisini arttırabilirsiniz. Bugüne kadar itiraz eden olmadı. Kafalarının karmakarışık olduğunu söylediler. Ama kısa zamanda yine eski düşüncelerine döndüler. Bırakın öğrencileri, Evrim Teorisi dersi veren hocalarımızın dahi düşüncelerini değiştiremedim. Hatta çok saygın, bu konuda kitap yazmış bir hoca bir gün bana, “Ali, sen gerçekten bu evrime inanıyor musun?” dedi. Verdiğimiz derslerin kökten bir değişiklik yaptığına inanmıyorum ama dalgalandırıyoruz.

Evrim kavramına bu kadar yabancı ve merak duygusundan bu kadar yoksun bir toplumun içinden nasıl oldu da sizin gibi biri çıkabildi?

Benim evrimsel bir mantığa ve düşünce yapısına sahip olmamı sağlayan babamdır. Annem de babam da namaz kılardı ama babam liseye kadar benim dini eğitim almama izin vermedi. Kuyumcuydu, köylüydü ama iyi bir düşünürdü.Ters bir fikrin de doğru olabileceği fikrini bana aşıladı babam. Dini dogmalara eleştirel gözle bakarak büyüdüm. Zooloji, biyoloji tahsili yapınca da dama taşlarını yerlerine oturtmaya başladım. Bütün çabam bu tabuyu başkalarına da gösterebilmek.

Bu yazı Geo Dergi’sinde yayınlanmıştır
Betrayer... In truth, it was I who was betrayed. Still, I am hunted. Still, I am hated. Now, my blind eyes can see what others cannot.
Kullanıcı avatarı
Witchking_06
Mesajlar: 414
Kayıt: 02 Ağu 2011 20:36
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Bleach
Favori Anime: Bleach,Death Note,Captain Tsubasa,Pokemon
Konum: Ankara

Troll lük yapmıycam baştan belirteyim sadece kafamdaki soru işaretlerini açıklayacağım.evrim hala üzerinde kesin bir sonuca karara varılamamış bir konu.bir kısım bilim adamı savunsa da bir kısmı da tam tersini söylüyor.neticede ben de üniversiteye gittim arkeoloji bölüm başkanı profesör,Türkiye ve avrupada da birçok profesör kesin bir dille evrimin olmadığını söylüyor ve bunla ilgili kanıtlar sunuyor..en nihayetinde bu teorinin açıkları ve açıklayamadığı hala bir sürü şey var ve bunların açıklığa kavuşmasını teorideki bu eksiklerin kapatılmasını istiyorlar.tabiki bunları açıklayamadan toplumda kabul görmesi zaten beklenen bişey değil.evet tutup burada şimdiki maymunlar nie insan olmuyo diye bi soru sormıycam ama evrim teorisinin hala karmaşık yapıları(göz,protein vs) açıklayabilecek bir tezinin olmaması,darwin in kendi ağzından bile "ben bu teoriyi ortaya attım ama bazı yanları bana da saçma geldi bunları nasıl ispatlayabileceğimi bilmiyorum,yoksa bunlar kendi kafamda kurduğum hayal ürünleri mi" sözünü kullanması ve evrimi destekleyen insanların ara tür bulduk diye iki mezardaki kemikleri birleştirip insanlara sunması kısaca hala kesin bir kanıt olarak ara türlerin kalıntılarının bulunamaması,homo erectus un sessiz sedasız geçen senenin nisan ayında günümüz insanından farkı olmadığının kesin olarak kanıtlanması da beni bu teorinin hala geçerli olmadığı ve ispatlaması gerektiği çok şey olduğu yönünde düşündürüyor.ben adaptasyona seleksiyona mutasyona inanıyorum bence evrim sadece bu üçünden ibaret çünkü aksi hala ispatlanamadı ve bu üçünü de inkar etmiyorum ama evrimin tanımındaki bu değişme sürecinin sadece bu 3ünden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.bu kafamdaki sorular ne zaman cevabını bulursa o zaman teoriye inanacağım..
Resim
Kullanıcı avatarı
Kısa Lm
Mesajlar: 2091
Kayıt: 27 Kas 2012 10:50
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Kingdom - Bakuman - One Piece - Naruto - Bleach - Elfen Lied - FMA - Fairy Tail - Death Note - Hunter x Hunter - Shingeki no Kyojin - Historys Strongest Disciple Kenichi
Favori Anime: Kingdom - Gintama - Hellsing - Hunter x Hunter - Bakuman
Konum: Eskişehir

@witchking bilgim dahilinde ufaktan sorularını cevaplayayım

Öncelikle malesef evrim kabul ediliyor edilmiyor olayı sadece bizim gibi 3 5 ülkede geçerli yoksa dünya bunu çoktan kabul etmiş bu konuyu çoktan geçmiş durumda. Örnek olarak Ulusal Bilim Akademileri bazında ele alırsak : http://kozmopolitaydinlar.wordpress.com ... n-listesi/
bu tarz bir sürü liste bulunabilir


Göz için önce link sonra özet : http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6z%C3%BCn_evrimi

Göz aşırı komplex bi yapı olarak sunulmakta fakat evrim sürecinde canlılar direk olarak bizim gözümüze benzer bi göz üretmediler/geliştirmediler yada ne deniyosa işte. Ortaokulda göstermişler miydi tam hatırlamıyorum ama Lise biyolojisinde Terliksi hayvanla karşılaşmışsınız kesin onda ışığa duyarlı organ bulunmaktaydı işte gözün evrimi de bu tarz sadece ışığa duyarlı hücre yada hücreler sayesinde başladı sonra aldı yürüdü :D

Protein olayı : http://evrimagaci.org/makale/349/

Haldır haldır yazabilecek bilgim yok bi hata yapmamak için özet geçemiyorum. Yapılan hatadan bahsedeyim sadece proteinleri aşırı gelişmiş aşırı karmaşık yapılar olarak yine gözde yapıldığı gibi son hali üzerinden olasılık kurarak yanlışlamaya çalışmaktalar. Atıyorum 500 amina asitin birleşmesiyle oluşan bi protein için 2 üzeri 500 gibi bi sayı sunulmakta oysa ki evrimsel süreçte bir sürü basit protein ( ki yanılmıyorsam yine RNA üzerinden tek hücreli canlılarda anlatılmıştı bulamadım şimdi yerini o makalede oldugundan eminim ) gözlemlenmekte.

Ara tür olarak bulunan açıkcası milyonlarca tür var buna herzaman verdiğim örneği vermek istiyorum '' ara tür görmek isteyen aynaya baksın ''. İlk başta pek hoş karşılanmasa da biz malesef bir ara türüz. Aileden aldığın genleri biraz daha geliştirip çocuklara bırakıyoruz hastalık dirençleri boy pos kile vs. her neyse işte durum böyle.

Darwin'in ortaya attığı teori binlerce milyonlarca kez değişime uğradı zaten darwin bir sürü konuda yanıldı bunu kimse inkar etmiyor zaten ama başlangıç noktası ve o an elinde bulundurduğu bilgi ve teknoloji ile o kadarını yapabildi zaten adam.

Hata yaptığım yerler olabilir evrim bilimci falan değilim okuyup aklımda kalanları az biraz toparlamaya çalıştım o kadar daha doğrusu daha bilgili kadro tarafından yazılıp çizilmeye devam etmekte

Edit : Ek olarak izlenmesini düşündüğüm 2 video şeysi

1. Evrim sadece teori mi ? : http://www.youtube.com/watch?v=H3Hw5yPEVCo
2. saçmalık saptama seti : http://www.youtube.com/watch?v=mY3kQ3TDd5E ( saçmalıyorsunuz diye atmıyorum yanlış anlamayın hayatın her alanında hep kullanırım bu seti hep işe yaramıştır özellikle netteki bilgi kirliliğe karşı çok çok işe yaramakta )
Cevapla

“Bilim&Teknoloji&Bilgisayar” sayfasına dön